Kazalar okulda, evde hayatın hemen hemen her anında meydana gelebilir. Bu nedenle arkadaşları ile oynamak için sınıflarından fırlayan, merdivenleri hızla inen/çıkan öğrenciler ayaklarının kayması/ takılması sonucu merdivenden düşebilirler. Bu durum karşısında çocuğun her hangi bir yerinde kırık olup olmadığına dikkat edilmelidir. Çocuklarda düşme neticesinde yine alt çene kemiğinde ve sıklıkla alt çene eklem başında kırık meydana gelebilir. Özellikle çene ucuna gelen darbeler çene eklemini kırabilir ve eklem bölgesi röntgen ile kontrol edilmemişse, çoğunlukla gözden kaçar. En önemli belirtisi ağız açmada zorluk ya da ağız açamama, ağız açıldığında çene ucunun bir yöne doğru kaymasıdır. Tedavi edilmezse yüzde asimetriye sebep olur. Tedavisi oldukça zordur. Eklem kırığı tespit edilen durumlarda çene cerrahisi uzmanı kontrolünde bir tedavi protokolü takip edilmelidir. Yapılması gerekenler: Sizin veya birinin çenesinin kırıldığından şüpheleniyorsanız, yerinden oynatmayın. Çene, başın üstünden geçecek şekilde çenenin etrafından sarılmış bir mendil, kravat veya havlu ile sabit tutulmalıdır. Şişme varsa, azaltmak için buz tedavisi uygulanmalıdır. Derhal bir hastanenin acil servisine gidilmeli veya çene cerrahisi uzmanına danışılmalıdır
Türkiye’deki istatistiklere bakınca çene kemiği kırıkları, burun ve elmacık kemik kırıklarından sonra en sık rastlanan kırıklarından birisidir. Alt çene, yüz ve kafa bölgesinin hareket özelliği olan tek kemiği olup hareketli olması, diğer yüz kemiklerine nispeten travmaya açık pozisyonu, korunaklılığının zayıf olması nedeniyle sık yaralanan yüz kemiklerindendir.
Alt çene konuşma, beslenme ve burun ile birlikte nefes yolumuzun açık kalmasında çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu kemikte sorun olduğu zaman konuşmamız, yemek yememiz ve hatta ağır yaralanmalarda nefes almamız etkilenebilmektedir.
Alt çene kırıklarının sebepleri arasında; trafik kazaları, düşme, darp en sık görülen sebeplerdendir. Alt çene kemiğinin şekli dolayısıyla kırık hattı hangi bölgede görülüyorsa ona göre isimlendirilir.
Çocuklarda ki eklem başı yetişkinlere kıyasla eklem başı uç noktaları tam gelişmemiş olduğundan daha yuvarlak hatlara sahiptir. Kırıkların çoğu gelen kuvvetin yön ve şiddetine bağlı olarak farklı bir bölgeye gelen travma ile bir başka bölgeye gelen darbenin kuvvet ile ekleme iletilmesi sonucu oluşmaktadır. Bu nedenle eklem bölgesi kırıkları, kırıklar içerisinde fark edilemeyen bir grup oluşturmaktadır.
Çene kırıklarında en sık rastlanan faktörler arasında fiziksel travma, taşıt kazaları, darp, düşme, spor faaliyetleri gibi faktörler yer almaktadır. Çene kemiği kırıkları, çenenin büyümesinin engellenmesi, fonksiyonel bozukluklar ve kronik eklem sorunları gibi uzun dönemli problemlere neden olabileceğinden büyük önem taşımaktadır.
Çene kemiği kırıkların tedavi seçimi kırığın klinik ve radyolojik görüntüsüne bağlıdır Çoğu zaman günümüz teknolojisi sayesinde üç boyutlu tomografiler üzerinden kırığın özelliği daha iyi gözlenmektedir. Tedavi seçiminde amaç fonksiyonun devamı için olası komplikasyonlar elimine edilerek sağlamaktır. Biz de bu yöntemle hastalarımızı tedavi ediyoruz. Böylece tedavi sonrasında hastanın daha uyumlu olduğunu gözlemliyoruz. Alt çene kemikleri güçlü kemikler olduğu için kırıklarında plak-vida sistemleriyle kırıkları birbirine sabitlemek en sık uyguladığımız yöntemlerden biridir. Hatta birçok hastada ilave olarak veya tek başına kırık hatları hareket etmesin diye, birkaç hafta alt ve üst çeneyi birbirine bağlama işlemi de uygulanmaktadır.
Çene kemiği kırıklarında kırık hattı ve kırık parçanın hareket derecesine göre cerrahi operasyon için çeşitli yöntemleri uygulanmaktadır. Operasyon genel anestezi altında yapılarak hasta tedavi edilmektedir. Tedavi şekli hastanın yaşı, kırık hattı, başka kırık mevcut olup olmadığı ve dişlerin durumu değerlendirilerek karar verilir.
Beslenme konusunun hastaların ve yakınlarının endişe duyduğu konulardan biri olup bu hastalarda dişlerin bağlandığı 1-3 hafta içinde bir pipet yardımıyla ağız boşluğunun yan tarafından sıvı gıdalar ile beslenmesi sağlanır ameliyat sonrasında ilk haftalarda yumuşak gıdalar ile başlanır, 4-6 hafta sonra yavaş yavaş sert olmayan normal gıdaya geçilir.