Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milletimiz, 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta iki kez ortaya koyduğu iradesiyle, eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiştir. Parlamenter sistem tartışmaları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.
Erdoğan, 8,5 saati bulan Kabine Toplantısı’nda Dışişleri Bakanı haricinde bütün Bakanların hazırlıklarını etraflıca anlatma imkanı bulduğunu belirtti. Erdoğan, “Dışişleri Bakanımı da ayrıca dinleyeceğim tabi. Bir de yine şu 2, 3 gün içerisinde Bakan arkadaşlarımın yardımcılarıyla ilgili hazırlıklarını kendilerinden dinleme fırsatım olacak” dedi.
28 Mayıs seçiminin üzerinden 10 gün geçmeden yürütme organındaki görevlendirmelerin tamamlandığını söyleyen Erdoğan, “Hiçbir sorun yaşanmadan, hiçbir gecikmeye mahal vermeden Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek kadroları belirledik. 16 Nisan 2017 referandumuyla ülkemize kazandırdığımız yeni yönetim modelimizin avantajlarını böylece bir kez daha tecrübe ettik.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, Türk siyasetinde gerçekleştirdiği tarihi dönüşümü tekrar görme imkanı bulduk. Yaklaşık 3 ay süren seçim belirsizliğinin, sandıkların kapanmasıyla birlikte tamamen geride bırakılması çok önemli bir başarıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin 3 Kasım 2002 seçimleriyle elde ettiği siyasi istikrar ortamının, yeni sistem sayesinde artık kurumsallaştığını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk siyasi tarihine baktığımızda, başlı başına bu bile büyük bir devrimdir. Haftalar boyunca koalisyon görüşmelerinin sürdüğü, siyasi partiler arasında ‘al gülüm ver gülüm’ pazarlıklarının döndüğü, mutabakata varılamadığı için sürekli krizlerin çıktığı, esnafın, çiftçinin, işçinin, iş dünyasının bir türlü önünü göremediği, yani siyaset rayına girmediği için ülkenin de toparlanamadığı eski günler, hamdolsun tamamen geride kalmıştır.
Seçim gecesi sonuçların belli olmasıyla, ‘Türkiye’yi kimin yöneteceği’ sorusunun cevabı da netleşmiştir. Aynı şekilde 3-5 ayda hükümetlerin değiştiği dönemler de sona ermiştir. Türkiye’ye vakit ve enerji kaybettiren ne varsa artık tarih olmuştur.”
‘Milletimiz eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiştir’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz, 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta iki kez ortaya koyduğu iradesiyle, eski sisteme dönüş önerilerini reddetmiştir. Parlamenter sistem tartışmaları bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle karşılamamızın faydalarını inşallah zamanla daha iyi göreceğiz” diye konuştu.
Türkiye’nin hedeflerine daha hızlı koşacağını, asırlık hayallerini daha süratli gerçekleştireceğini, zorlukların üstünden daha kısa sürede geleceğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Asırlık hayallerimizi daha süratli gerçekleştireceğiz. Projelerimizi, planlarımızı daha kısa sürede hayata geçireceğiz. Zorlukların, engellerin üstesinden çok daha kolay geleceğiz. Vatandaşımızın hayatına dokunan hizmetleri daha çok artıracağız. Vatanımızın bekasına yönelik saldırıları daha kararlı püskürteceğiz. Terör örgütleriyle içeride ve dışarıda daha kararlı mücadele edeceğiz.
Türkiye’nin hak ve hukukunu küresel planda daha cesur savunacağız. ‘Dünya Beşten Büyüktür’ iddiamızı daha gür bir sedayla dillendireceğiz. Bölgemizin barış ve istikrarına daha etkin bir şekilde katkıda bulunacağız. Demokrasi, hak ve özgürlükler alanındaki reformlarımıza daha sıkı sahip çıkacağız. Türkiye Yüzyılımızı inşa ederek, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıma vizyonumuzu daha hızlı gerçeğe dönüştüreceğiz.”
“Bugün, dünden daha güçlü, daha öz güvenli bir duruş sergileyebiliyorsak, bunu yeni yönetim sistemimizin sağladığı kazanımlara borçluyuz” ifadesini kullanan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün, geçmişe göre her alanda iddia sahibi bir ülke konumuna geldiysek, siyasi istikrarımızı korumamız sayesindedir. Siyasette güven ve istikrar, ekonomiden diplomasiye her alanda başarının anahtarıdır. Türkiye, 2002 öncesinde her ikisinin eksikliğinin faturasını çok ağır ödemiş bir ülkedir.
Bugün hatırlamak dahi istemediğimiz pek çok sıkıntının temelinde siyasette güven ve istikrar açığı vardı. Biz, 2002’den itibaren güven ve istikrarı tahkim eden hamlelerimizle, işte bu açığı kapattık. Türkiye’yi sadece prangalarından kurtarmadık, aynı zamanda gücünü tam kapasite kullanabileceği bir iklime kavuşturduk.”
‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle kazanımları kalıcı hale getirdik’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ise tüm bu kazanımların kalıcı hale getirildiğini vurgulayan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
“Eski Türkiye’nin sorunlarını bilen vatandaşlarımız, yeni sistemin kıymetini de çok iyi biliyor. Aynı şekilde yıllarca hak etmedikleri gücü kullananlar da her fırsatta yeni sistemden duydukları rahatsızlığı ortaya koyuyor. Son seçimler, bunun en müşahhas örneğini teşkil etmiştir. Millet oyunu görmüş, sandıkta son sözünü söylemiş ve kararını vermiştir.
Muhalefetin de hakikatleri görmesini ve kabullenmesini temenni ediyoruz. Unutmayalım ki iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumunun asli görevi, seçmenin sesine kulak vererek, çizdiği istikamette yürümektir. Bunun da ilk işareti, milletin takdirini baş tacı edip, samimi bir özeleştiriyle hatadan dönmektir. Ancak, 28 Mayıs’tan beri yapılan açıklamaların ümitlerimizi kırdığını ifade etmek istiyorum. Muhalefetin seçim atmosferinden ve uğradığı ağır hezimetin şokundan hala çıkamadığını görüyoruz.”
Erdoğan, son bir ayda sırf oy tercihleri nedeniyle toplumun tüm kesimlerinin hakarete uğradığını belirterek, “AK Parti’nin özellikle kırsal kesimin oylarıyla bu seçimi kazandığını iddia edecek kadar sefil hale geldiler. Bir taraftan biz Gazi Mustafa Kemal’in partisinin başkanıyız diyeceksin, öbür taraftan Gazi’nin ‘köylü milletin efendisidir’ ifadesini görmezden geleceksin.
Bu ne menem iştir? İşte siz mi bu millete bu şekilde hakaret ediyorsunuz, bu millet de size kırsaldaki de şehirdeki de sandıkta en güzel cevabını veriyor. 14 Mayıs’ın hıncını depremzedelerimizden çıkarmışlardı, 28 Mayıs’ın öfkesini de kırsaldaki vatandaşlarımıza yönelttiler” diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal’in “milletin efendisi” diyerek onurlandırdığı köylülere yönelik hakaretleri kabul etmediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Vatandaşı ‘500 liraya oyunu satmakla’ itham etmenin hiçbir izahı yoktur. Bu hezeyanın adında ‘halk’ olan, amblemindeki 6 oktan biri güya halkçılık olan bir siyasi partinin genel başkanından gelmesi ayrı bir skandaldır. Merhum Aşık Veysel’i kıyafeti sebebiyle Kızılay’a almayan zihniyetin, 2023 senesinde bile varlığını sürdürmesi hem ürkütücü hem de gerçekten utanç vericidir. Ülke değişiyor, dünya değişiyor ama bunların millete bakışı asla ve asla değişmiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti hizmete ve hürmete layık görmeyen zihniyetin, Türkiye Yüzyılı’nda yeri olmadığını belirtti.
Bu çevrelerin, her seçim yenilgisi sonrasında nükseden seçmeni suçlama hastalığından bir an önce kurtulmasını dilediklerini dile getiren Erdoğan, “Muhalefetin, millete ve milletin tercihlerine saygı duymayı artık öğrenmesi gerektiği kanaatindeyiz” diye konuştu.
Ülkedeki istikrar ve güven ortamına zarar verecek söylemlerden herkesin uzak durmasının önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, vatandaşın kapattığı defterleri tekrar açmak yerine, demokratik kazanımları güçlendirmenin daha doğru bir yaklaşım olacağına inandıklarını vurguladı.
Hükümet olarak bu konularda hiçbir komplekslerinin, bu noktada hiçbir zaaflarının olmadığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz, son 21 yıldır olduğu gibi bugün de her türlü müspet teklife, her türlü yapıcı eleştiriye açığız. Biz, musafaha var ya, buna da açığız. Bu yönde atılacak her türlü adıma misliyle mukabele etmeye de hazırız. Biz, Türkiye Yüzyılı’nın inşasına yapılacak her türlü katkıyı hüsnü niyetle değerlendirmeye varız.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize beraber yürüyelim istiyoruz. Türkiye’nin birliğini, dirliğini ve demokrasisinin standartlarını yükseltecek adımları 85 milyon olarak hep beraber atalım diyoruz.
Ülkemizi, darbe mahsulü mevcut anayasasından hep birlikte kurtaralım istiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci asrındaki yolculuğumuzu sivil, özgürlükçü, kuşatıcı, toplumumuzun tüm kesimlerinin sahipleneceği bir anayasanın rehberliğinde katedelim istiyoruz. Türkiye, artık bunu gerçekleştirebilecek siyasi atmosfere kavuşmuştur. Demokrasimiz, ayağına vurulan son zinciri de kıracak güce ulaşmıştır.”
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle Türkiye’nin artık yeni bir lige yükseldiğine dikkati çeken Erdoğan, “İnşallah, görev süremiz boyunca, Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımızla birlikte, Türkiye’yi sivil bir anayasayla buluşturmak için çalışacağız” ifadesini kullandı.