Eğitim; insanı olgunlaştıran, geliştiren, kişiye ve çevresine katma değer kazandıran en kıymetli değerlerimizden biridir. Ülkemizde ve dünyada, örgün eğitimin yanında uygulanmakta olan ve insanın hayatı boyunca devam edebileceği ve devam etmesi gereken yaygın eğitim uygulamaları bulunmaktadır. Ülkemizde bu görev, halk eğitimi merkezlerine verilmiştir.
Millet Mektepleri adıyla başlatılan ve daha çok yetişkinlerin katıldığı yaygın eğitim, halk evleri yapılanmasıyla uzun yıllar devam etmiştir. İnsanların sosyal, kültürel ve mesleki alanda gelişmesine katkı yapan halk eğitimi merkezleri, hayat boyu öğrenme başlığı ile eğitimlerine devam etmektedir. Bu eğitimler, eskiden olduğu gibi sadece yetişkinlere değil çocuklara, gençlere, çalışanlara, evde oturanlara ve emeklilere de verilmektedir.
İnsanların değişik zamanlarda, farklı eğitimlere ihtiyacı olabilir. Özellikle bir işyerinde çalıştıktan sonra emekli olan kişilerin, hayattan kopmaması için çeşitli kurslara katılarak hayata bağlanması gerekir. Emekli olduktan sonra hiçbir işle uğraşmayan, artık ben işe yaramıyorum, ben bir şey üretemiyorum diyenlerin kısa zamanda hasta olması kaçınılmazdır.
Çalışma hayatına alışmış kişilerin, sosyal ortamdan kopmaması gerekiyor. Bu kişilerin, halk eğitimi merkezlerinin açtığı çeşitli kurslara katılması, onlara moral verecektir. Her insanın gizli kalmış bir yeteneği vardır. Bu kişilere fırsat verildiğinde, kendilerini daha iyi tanımış olacaklardır. Ürettikleri ürünleri gördükçe kendilerine olan özgüvenleri daha da artacaktır. Yaptıkları ürünlerin çevrelerinden beğeni alması, hatta ekonomiye dönüşmesi onlar için çok değerli bir kazanç kapısı olacaktır. Onları hayata daha çok bağlayacaktır.
Halk eğitimi merkezlerindeki kurslara katılan kursiyerler, aynı isimle açılan kursa 2 kez katılım kısıtlamasını uygun bulmuyorlar. Bu kurslarda, sadece meslek öğretimi yapılmıyor ki. Bunun yanında kursiyerler, birbirinden etkilenerek kişisel gelişimlerine de katkıda bulunuyorlar, sosyalleşiyorlar. Psikolojik sorunları olanlar, “Ben, doktora gidip, boşuna ilaç alıyormuşum. Benim doktorum bu kurslarmış” diyenlere şahit oluyoruz. Kurslarda sorunlarını, dertlerini paylaşarak rehabilite olanlar bulunmaktadır. Dostluklarını pekiştirerek, arttıranlar bizlere teşekküre geliyorlar. Hatta öğle yemeğine eve gitmeyip, yemeklerini merkeze getirerek, paylaşmanın mutluluğunu yaşayanlardan olumlu geribildirimler alıyoruz.
Ayrıca, bazı kursiyerlerden şöyle öneriler de geliyor: “Bizler hobi amaçlı olarak kurslara gelmek istiyoruz. Belge almak istemiyoruz, işe girmeyeceğiz, belge işimize yaramayacak. Lise mezunu olmak, kalfa veya usta olmak için uğraşmıyoruz. Bizlere farklı bir uygulama yapılsın. Aynı isimli kursa da 2 den fazla sayıda katılmak istiyoruz”. Kursiyerler, kendilerini geliştirdiklerine inandıkları, beğendikleri, memnun oldukları ve farklı şeyler öğrendikleri, rehabilite oldukları kurslara 3 – 5 kez katılmak istiyorlar.
Halk eğitimi merkezleri 3000 den fazla kurs çeşidi ile halkımıza hizmet vermektedir. İnsanın yaşadığı her yerde kurs açabilen halk eğitimi merkezleri, insanın doğumundan itibaren 0-18 yaş aile eğitimi kurslarının yanında, insanın ölümünü ilgilendiren cenaze hizmetleri kursları da vermektedir.