“Felaket” iklim raporları

Bu yaz havalar bir acayip gidiyor. Birkaç gün serin, birkaç gün sıcak, bir kaç gün de yağmurlu. Kış yağmurlu ve soğuk geçmişti. Sorun yazda ve bu iklim dengesizliği nedeniyle birçok üründe normalin üzerinde bitki hastalıkları ve verimde azalmalar meydana geldi.

Geçenlerde sınırlı sayıda medyada çıkan bir haberde iklim değişikliğinin Türkiye’yi nasıl derinden etkileyeceğine dair vurgular yapılmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan “Çevresel Göstergeler” başlıklı raporda; Türkiye’nin suları “çok kirli” kategorisinde ve su kullanım endeksi “kıtlık” sinyali veriyor. 

Özellikle Ergene, Küçük Menderes, Gediz, Kuzey Ege, Sakarya ve Susurluk havzalarında yapılan ölçümlerde, su kalitesinin “çok kirlenmiş su” kategorisinde olduğu görülüyor.

Ayrıca milli park, tabiat parkı, sulak alanlar, kent ormanlarını kapsayan korunan alanların, toplam alana oranı yüzde 10.1’den 8.9’a geriledi. 

Canlı türleri açısından ciddi riski olan zirai ilaç kullanımı da son 10 yılda yüzde 57 oranında artarak 2018 yılında 59 bin tona yükseldi. En fazla ziraiilaçkullanılan iller; yüzde 10.1 ile seracı Antalya, yüzde 9 ile Manisa, yüzde 9 ile Adana, yüzde 5.7 ile Mersin ve yüzde 5.7 ile Aydın olarak sıralanıyor.

Doğaya zarar verilince daha fazla zirai ilaç kullanılıyor, daha fazla ilaç kullanımı da doğaya daha çok zarar veriyor ve bu şekilde bir kısır döngüdür gidiyor sonuçta insanlar sağlıklarını yitiriyorlar.

İklim değişikliğinin neden olduğu güçlü yıkımlar sadece Türkiye’de değil tabii ki. Bu bütün dünyanın kahredici sorunu haline geldi.

Örneğin bir yardım kuruluşu olan ChristianAid; iklim değişikliğiyle ilişkilendirilen sıra dışı hava olaylarının 2018’de dünya çapında binlerce kişinin yaşamını yitirmesine ve büyük maddi hasarlara yol açtığını açıkladı.

Bir yılda 1 milyar dolardan fazla hasar yapan 10 hava olayı, 7 milyar dolardan fazla hasar oluşturan 4 afet yaşandı.

BBC çevre muhabiri MattMcGrath’ın haberine göre; ABD’de 17 milyar dolar hasara yol açan Florence ve 15 milyar dolar hasara yol açan Michael Kasırgaları da artan küresel ısınma ile ilişkilendiriliyor.Karbon salımı nedeniyle ısınan sular Michael Kasırgasının hızını artırarak daha fazla hasara yol açmasını sağladı.

Japonya da 2018 yılında iklim değişikliği ile ilişkilendirilen su baskınları en az 230 kişinin ölümüne ve 7 milyar dolar hasara yol açtı.

Avrupa’daki sıcak hava dalgalarının doğrudan insan kaynaklı küresel ısınmayla ilişkili oldukları açıklanıyor. 

Dünya Meteoroloji Örgütü’nün geçen Kasım’da yayınladığı State of theClimate (İklimin Durumu) adlı rapora göre; kayıtlara geçilen tarihin en sıcak 20 yılının tümü son 22 yıldaydı.

Bütün bu raporlar toptan yok oluşa doğru gittiğimizi gösteriyor. Bunu başta Trump olmak üzere siyasiler görmüyorlar mı? Yoksa görüyorlar da çok uluslu şirketlerin güçlerini mi aşamıyorlar?

Prof. Dr. Harun Raşit UYSAL