Ekonomilerde Çifte Kısır Döngü : Atıl Sermaye, Likidite Tuzağı ve Yabancı Girişimcilerin İmtiyazları  

Ülke  ekonomilerinde, atıl sermaye birikimi ve likidite tuzağı sorunlarıyla birlikte, yabancı girişimcilere tanınan ayrıcalıkların yarattığı karmaşık bir tabloyla karşı karşıya olduğunu varsayalım.

Atıl sermaye, kaynakların üretken yatırımlar yerine finansal piyasalarda pasif biçimde tutulması anlamına gelirken, likidite tuzağı da düşük faiz ortamında yatırım ve tüketimin canlanmaması halidir.

Ancak burada kritik bir nokta, yabancı girişimcilere sağlanan imtiyazların ( vergi indirimleri, yatırım teşvikleri ve hukuki korumaların ), yerli yatırımcılar için aynı düzeyde işlememesi ile ilgilidir.

Bu durum, sermayenin belirli bir kesim tarafından yönlendirilmesini kolaylaştırırken, yerli üretim ve yatırımların geri planda kalmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla, atıl sermaye sorununa yabancı yatırımcı imtiyazları eklenince, ekonomik kaynakların etkin dağılımı daha fazla sekteye uğrar.

Varsaydığımız gibi bir ülkede kullanılmayan sabit sermaye stokları ve yatırım yapmaktan kaçınan yerli aktörlerin durumu, yabancı sermayenin avantajlarıyla birleşince, potansiyel üretim açığı büyür, toplam verimlilik azalır ve büyüme ivmesi zayıflar.

Makroekonomik belirsizlikler ve hukuki riskler, yabancı yatırımcıların korunduğu alanlarda sermaye akışını sürdürürken, yerel ekonominin itici gücünü zayıflatır.

Sonuç olarak, bir ülkenin atıl sermaye ve likidite tuzağı sorunları, yabancı girişimcilere verilen ayrıcalıkların da etkisiyle derinleşir. Yatırım teşvikleri ve reformlar, tüm aktörlere eşit uygulanmadığı sürece ekonomik dengesizlikler devam edecek ve büyüme potansiyeli sınırlı kalacaktır.