Acaba Gerçekten Futbol Ülkesi miyiz?

A Milli Kadın Voleybol Takımımız, 2020 CEV Tokyo Olimpiyat Oyunları Avrupa Kıta Elemeleri final maçında Almanya’yı 3-0 yendi ve olimpiyatlara katılma hakkını elde etti.

Karate Milli Takımımız, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Karate 1 Premier Lig’in bu sezonki ilk etabında 7 madalya kazandı.

Milli taekwondocumuz Meryem İyin Dubai’de şampiyon oldu!

Milli haltercimiz Daniyar İsmayilov, Özbekistan’da düzenlenen 6. Uluslararası ISSF Dayanışma Kupası’nda 3 altın madalya kazandı.

Milli yüzücümüz Beril Böcekler, Fransa’da düzenlenen Camille Muffat Golden Tour’da birinciliğe ulaştı.

İtalya’nın başkenti Roma’daki Pellicone Spor Salonu’nda düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda, kadınlar 76 kilo finalinde mindere çıkan Yasemin Adar gümüş madalyanın sahibi oldu.

Artistik Buz Pateni Milli Takımımızın en küçük sporcusu Masal Oran, Avrupa’da kazandığı birinciliklerle “Golden Book”a (Altın Kitap) kendi kategorisinde adını yazdıran ilk Türk kız sporcumuz oldu.

Bu yıl gerçekleşen sekiz şampiyonada 123 madalya kazanan milli atletlerimizin bu başarısı ile Balkanlar’ın en fazla madalya kazanan ülkesi olduk.

Rekortmen milli yüzücümüz Emre Sakçı Uluslararası Yüzme Ligi’nde 100 metre kurbağalamada 55.74 saniyelik derecesi ile Avrupa rekorunun sahibi oldu.

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de devam eden International Swimming League´de mücadele eden rekortmen yüzücü, 6 Kasım 2020’de 50 metre kurbağalamada 25.29 saniye ile tarihin en iyi ikinci derecesini elde etti..

Kadın Ritmik Cimnastik Grup Milli Takımımız, “3 çember 2 labut” aletinde Avrupa şampiyonu oldu.

Artistik Cimnastik Erkek Milli Takımımız Avrupa ikincisi!

Kayra Sayit’ten altın madalya…

Milli dalışçımız Fatma Uruk’tan 3 günde 3 dünya rekoru

İlke Özyüksel, U24 Avrupa şampiyonu oldu!

Milli yüzücümüz Merve Tuncel’den dünya gençler rekoru!

Mersin’de düzenlenen Avrupa Kadınlar Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda, büyükler kategorisinde milli cimnastikçimiz Göksu Üçtaş Şanlı, yer aletinde gümüş madalya kazandı ve Avrupa ikincisi oldu.

***

Yukarıdakiler,salgının hüküm sürdüğü her şeyin birbirine karıştığı 2020 yılında Türkiye’nin uluslararası arenalarda mutlak başarı sağladığı başarılarından bazıları.

Ampute takımlarımız beni affetsinler…

Yerim olsa başta onlar daha başka örneklerde verirdim.

Ama Kütahya’lıların deyimi ile hiç birinin Gatiyyen gıymeti yok…

Eğer içinde ayakla oynanan top yoksa sporda yok bizim için.Olanını da öylesine izleriz.

Spor yazarlarımızın tamamına yakını da aslında futbol yazarlarıdır.

Diğer spor dallarında ne kadar başarılı olursak olalım hepsini fasülyeden sayarız.

Her biri doğru dürüst bütçeleri bile olmadan türlü olanaksızlıkların azim ile aşılarak başarıya ulaşma hikayesi olan kupaları,madalyaları hafife alıp varsa yoksa elle tutulur başarılarımızın rastlantılarla eş değer olduğu futbolu kutsamamız ve sadece onu spordan da öte bir cenk halinde algılamamız bana çok tuhaf gelir.

Sizi bilemem ama altmış yaşıma geldim,bu süre zarfında  kulüpler ve milli takımlar bazında futboldan aklımda kalan birkaç münferit başarıdan ve ölümüne hamasetten başka bir şey yok.

Onlarda kuşaktan kuşağa mış mışlar oldular zaten.

Bu da çok garip aslında;

Futbolun bu kadar önemsendiği ve milyarların telaffuz edildiler transferlerin yapıldığı bir ülkede futbolcu yetişmemesi ya da parmakla sayılacak kadar az yetişmesi, kulüplerin yabancı futbolculardan geçilmemesi, Milli Takımın bile iskeletinin dışarıda oynayan oyuncular tarafından oluşması ortada konu ile ilgili önemli bir sıkıntın olduğunun kanıtı değilse neyi?

Bir de spikerlerin başka ülkelerde oynayan bu oyuncuları yabancı askerler sanarak Lejyoner demeleri var ki,en hafif tabir ile aymazlıktan başka bir şey değil. İnanmayan yazsın tarayıcısına Lejyoner diye okusun ne anlama geldiğini.

Evet futbol bir endüstri ve görsel olarak son derece ilgi çekici, hele yerel ya da uluslararası her maçı rakipleri ile bir hesaplaşma olarak gören, stadlara ölmeye  ölmeye geldik diye bağıra çığıra giden  millet için futbol futboldan da başka bir şey kabul.

Bu bağlamda futbolculara gladyatör muamelesi yaparak stadyumlarımızın adlarını değiştirip hepsinin başına bir Arena ekliyoruz o da kabul.

Kabul olmasına kabul de, Edirne’yi geçtikten sonra  en çok hayal kırıklığı yaşadığımız spor dalı da futbol.

Öylesine ki, şerefli yenilgiler diye bir deyimi bile var bizim kuşağın.

Elbette ‘‘Olmuyor işte,vaz geçip boş verelim futbolu mutbolu diğer spor branşlarına bakalım’’demiyorum ama,artık o diğer spor branşlarında yazılan başarı öykülerinin de birer rastlantı olmadığını kabullenmemizin vaktinin geldiğini düşünenlerdenim.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi bu branşlara özendirmemiz gerektiğini düşünenlerden olduğum gibi.

Kim bilir belki de yıllar boyu hasretini yaşadığımız uluslararası başarılar diğer spor branşlarını da keşfetmemizi bekliyorlardır ki yazının başında verdiğim her örnek bu beklentinin bir başka yansıması.

Ha bir de kendimize yanıtından korkmadan

‘‘Biz gerçekten bir futbol ülkesi miyiz acaba?’’ diye de sormamızın da vakti geldi  galiba.

Yok; öyle çok zor ve çalışmadığınız yerden gelen bir soru değil bu.

Hadi size bir ipucu…

Bkz : Euro 2020