Almanya Rusya’yı ‘Gaz Vanasını Kapatmakla’ Suçladı: ‘Suçu Başkasına Atmak Durumunda Kalıyor’

Doğalgaz krizinden Moskova’yı sorumlu tutan Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, Rusya lideri Vladimir Putin’in ‘gaz vanasını kapattığını’ ileri sürdü.

Almanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, Almanya’ya gaz tedarikini ihlal etmekle Rus yetkilileri suçladı.

Habeck, Almanya’nın Brunsbüttel Limanı’ndaki yüzer LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) terminalini karşılama töreninde, “Almanya’nın tüm gaz arzının yarısı, Putin’in gaz vanasını kapatması ve boru hattının işe yaramaz hale gelmesi nedeniyle baltalanmış oldu. Bu, öngörülebilir gelecekte de çalışmayacağı anlamına gelir. Yani, şimdi önceki tedarik hacimlerinin yarısına bile sahip değiliz. Üç yeni LNG terminali bize 55 milyar metreküp olan eski hacmin yaklaşık dörtte birini sağlayacak” açıklamasında bulundu.

Halihazırda inşa edilmiş olan üç yüzer LNG terminalinin yılda 14 milyar metreküp gaz kabul edebildiğine dikkat çeken Habeck, bu yılın sonuna kadar LNG kabul altyapısının kapasitesinin 30 milyar metreküp üzerine çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Alman televizyon ve radyo şirketi NDR’ye göre Almanya Ekonomi Bakanlığı, planlanan beş LNG terminali ile ilgili projeyi hayata geçirmek için 2022’den 2038’e kadar 9.7 milyar euro harcamayı planlıyor. Haberde aynı zamanda ‘LNG terminali projelerinin hızlı bir şekilde uygulanması etrafındaki coşkunun yanı sıra çok fazla eleştiri de olduğu’ belirtiliyor.

Birkaç ay önce Federal Meclis yakınında yaklaşık 10 bin Almanya vatandaşının Kuzey Akım doğal gaz boru hattının onarılarak hizmete açılması ile enerji fiyatlarının düşürülmesini talep ettiklerini hatırlatalım. Miting, lideri Tino Krupalla’nın daha pahalı Amerikan gazı yerine Rus gazı satın almayı önerdiği, Almanya için Alternatif partisi tarafından organize edilmişti.

Enerji krizinin derinleşmesine giden yol

2022’de Rusya’nın Ukrayna’daki özel askeri harekatının başlamasıyla birlikte Avrupa Birliği’nin (AB), önce Rus enerji kaynaklarının, özellikle de gaz tedarikini reddetme planlarını açıkladığını ve ardından Rusya’ya yönelik bir takım kısıtlamalar getirdiğini hatırlayalım.

Böylece Rusya’nın Yamal-Avrupa doğal gaz boru hattının Polonya kısmına sahip olan EuRoPol GAZ‘a yönelik uyguladığı misilleme önlemleri nedeniyle mayıs ayında bu boru hattı ile Polonya üzerinden gelen Rus gazının pompalanması durduruldu. Daha önce ise Polonya tarafı, Rus enerji şirketi Gazprom’un EuRoPol GAZ’ın hissedarı olarak haklarını defalarca ihlal etmiş, 2022 baharında ise Rus şirketini yaptırımlar listesine ekleyerek hisse ve diğer menkul kıymetler üzerindeki haklarını kullanma kabiliyetini engellemişti.

Ayrıca Ukrayna da kendi topraklarından Rusya’dan AB’ne yönlendirilen gaz transitini yarı yarıya düşürdü. Rus lider Putin’e göre Kiev, enerji güzergahlarından birini siyasi gerekçelerle kapattı.

Eylül başlarında da, Batı’nın uyguladığı Rusya karşıtı yaptırımların giderilmesi imkansız hale gelen arızaların ortaya çıkmasıyla Kuzey Akım üzerinden Avrupa’ya gaz tedariki tamamen durduruldu.

Eylül sonlarında ise Kuzey Akım’ın her iki kolunu hedef alan terör saldırıları düzenlendi, patlamaların ve yol açtıkları arızaların ‘kasten yapılan sabotajdan’ kaynaklandığı AB makamları tarafından da doğrulandı.

‘Avrupa kendi politikasının rehinesi oldu’

Russia Today’a (RT) konuşan uzmanlar, Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Habeck’in gaz tedarikinin Rusya’dan dolayı durduğu yönündeki sözlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Karşılaştırmalı ve Siyasi Araştırmaları Merkezi’nin kıdemli araştırmacısı Aleksandr Kamkin, “Habeck açıkça yalan söylüyor, çünkü transit yollarını kendi isteği ile kapatan, Kuzey Akım hatlarını havaya uçuran Rusya değildi, enerji işbirliğinden vazgeçmeyi başlatan da Rusya değildi. Alman bakanın açıklaması, her şey alt üst olduğu zamanki kinik davranışın tipik bir örneğidir” açıklamasında bulundu.

Enerji krizinin derinleşmesine, gaz tedarikinde büyük ölçekli kesintiye ve yükselen enflasyona yol açan şeyin Alman koalisyon hükümeti ve seleflerinin eylemleri olduğunu ifade eden Kamkin, “ABD ve AB’nin Ukrayna’da darbe düzenlediği 2014 yılından bu yana birlikte birçok ekonomik hata yapıldı. AB euro basarak, Kovid-19 döneminde enflasyonu körükledi ve kendilerini Rusya’nın ucuz enerji kaynaklarından mahrum bıraktı” vurgusunu yaptı.

Bu politikaların fiyatların yükselmesine ve yaşam standartlarının düşmesine yol açtığının altını çizen uzman, “Ekonomik işbirliğinin ana itici gücü karşılıklı çıkarlar değil de, kendi ideolojik koordinat sistemini empoze etme girişimi olduğu zaman Avrupa kendi politikasının rehinesi oldu” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda Avrupa’da ve özellikle Almanya’da pahalı Amerikan LNG’nin Alman endüstrisinin normal çalışması için ihtiyaç duyduğu erişilebilir Rus gaz hacimlerine alternatif olamayacağının farkında olunduğunu vurgulayan uzman, şunları söyledi:

“Şimdi ABD, kargaşadan yararlanarak Avrupalılara uzun vadeli sözleşmeler dayatmaya çalışıyor. Rusya Federasyonu ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasındaki bu bağın kopmasından en büyük yarar sağlayan Amerikan tarafıdır. Aynı zamanda daha önce Moskova, Brüksel’in hatası nedeniyle asla faaliyete geçmeyen, sağlam kalan Kuzey Akım 2 borusundan gaz vermeye hazır olduğunu ifade etmişti.”

Rus analist ayrıca Rusya’nın eskisi gibi ‘Ukrayna’dan geçen mevcut güzergah ve TürkAkım’ üzerinden ortaklarına karşı gaz taahhütlerini yerine getirmeye devam ettiğini hatırlattı.

Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden (RİSİ) Oleg Nemenskiy ise mevcut koşullar altında Washington’un karşısına, Avrupalıları uzun vadeli Amerikan likit gazını satın almaya zorlamak için daha fazla imkan çıktığını belirtti.

RT’ye demeç veren Nemenskiy, “Avrupa Birliği ve özellikle Almanya, Rusya ile enerji kaynakları alanında önceki avantajlı ilişkiler sistemini çoktan kaybetti. Ve şimdi karsız sözleşmeler yapmak zorunda kalacaklar. Avrupa ülkelerinin ABD’ye neredeyse tamamen bağımlı olması, AB’nin düzenli olarak kendi ekonomisi için elverişsiz adımlar atmak zorunda kalması buna yol açtı” diye konuştu.

Almanların, ülkenin zor durumda olduğunun giderek daha çok farkında olduklarına, Amerikan likit gazının satın alınmasına karşı ve Kuzey Akım-2’nin devreye alınmasına destek için gösteriler düzenlediklerine dikkat çeken Nemenskiy, “Alman makamları, her şeyden önce seçmenlerine karşı kendilerini haklı çıkarmaları gerektiğinde kendilerini zor durumda buldu. Berlin, enerji sektöründeki kendi hatalarının suçunu sürekli olarak Rusya’ya atmak durumunda kalıyor ve etrafındaki herkesi buna kendilerinin dahil olmadığına ikna etmeye çalışıyor. Fakat aslında mevcut sorunların suçlusu Almanya ve AB’dir” ifadelerini kullandı.

Kamkin ise Almanya’da yapılan protestoların tamamen doğal bir tepki olduğuna dikkat çekerek, “Almanlara bir yıl öncesine göre beş-altı kat fazla fatura geliyor. Ve Habeck’in Rusya’nın hatasıyla ilgili hiçbir açıklaması burada işe yaramaz. Ana akım medyasının ve siyasilerin çok sert ideolojik telkinlerine rağmen Alman halkının büyük bir kısmı Rusya’nın gaz vanasını kapatmadığının, Avrupalı yetkililerin sosyo-ekonomik bir deney yapmaya karar verdiklerinin gayet iyi farkında. Bu bağlamda Almanya’daki protesto etkinliklerinin giderek artacağını düşünüyorum” vurgusunu yaptı.

Kaynak: Sputnik