İsrail’in Filistinlilere karşı soykırım yaptığına dair güçlü belirtiler olduğuna dikkat çeken Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail’e silah sağlayan devletlerin soykırım suçuna ortak olabileceği sinyali verdi.
‘Soykırım Anatomisi’ başlıklı raporuna göre İsrail’in BM Soykırım Sözleşmesi’nde belirtilen beş eylemden üçünü gerçekleştirdiğine dair net emarelerin bulunduğuna dikkat çeken Albanese, Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “İsrail’e silah tedarik eden devletlerin soykırım suçuna ortak olup olmadıklarını söylemek için henüz çok erken. Ancak bu tedarikler, Uluslararası Adalet Divanı’nın ocak ayında Gazze’ye ilişkin verdiği kararla açıkça çelişiyor” ifadelerini kullandı.
Albanese, soykırım olarak görülen bu üç eylemi, ‘bir grubun üyelerini öldürmek, grubun üyelerine fiziki ya da ruhsal açıdan ciddi şekilde zarar vermek, grubun fiziki varlığını tümüyle ya da kısmen sona erdirecek yaşam koşullarına kasten tabi tutmak’ olarak sıraladı.
İsrail’e Gazze soykırımında en büyük silah yardımının ise ABD tarafından yapıldığı biliniyor.
BM Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesinde soykırım tanımı yapılırken söz konusu üç unsurun yanı sıra ‘grup içinde doğumların engellenmesine yönelik önlemler alınması’ ve ‘grup bünyesindeki çocukların zorla başka bir gruba aktarılması’ eylemleri bulunuyor.
UAD’de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023’te İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (UAD) dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD’den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak’ta Lahey’deki Barış Sarayı’nda yapıldı.
Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetti.
Güney Afrika, İsrail’in Refah’a saldırı planı nedeniyle 13 Şubat’ta yeni tedbirlere hükmedilmesi talebinde bulunmuş, Divan ise 16 Şubat’taki kararında ek tedbir talebini reddederek, İsrail’in mevcut geçici tedbirleri derhal ve etkin şekilde uygulaması gerektiğini bildirmişti.