Pekin’de İran ile Suudi Arabistan arasında yürütülen müzakerelerde anlaşmaya varıldı. İki ay içinde diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerle temsilciliklerin yeniden açılması konusunda anlaşan iki ülkenin dışişleri bakanları, bu kararı hayata geçirmek için biraraya gelecek.
İran ve Suudi devlet medyası, yıllardır süren gerginliğin ardından iki ülkenin diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerin yeniden açılması için anlaşmaya vardığını duyurdu. Haberlerde anlaşmanın Çin’in arabuluculuğunda 6-10 Mart’ta Pekin’de yürütülen müzakerelerde sağlandığı belirtildi.
Dışişleri bakanları görüşmesi yolda
Pekin’de alınan karar uyarınca iki ülkenin dışişleri bakanları, karşılıklı büyükelçi atama hazırlığı kapsamında biraraya gelecek.
Üçlü bildiri yayımlandı
Pekin’deki görüşmelerin ardından İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid el Aiban ve Çin Dışişleri Komisyonu Ofisi Direktörü ve Çin Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi Wang Yi, üçlü bildiriye imza attı.
‘Birbirlerinin egemenliğine saygı ve içişlerine karışmama’
Üçlü bildiride şöyle denildi:
“Görüşmeler sonucunda İran ile Suudi Arabistan Krallığı, iki ay içinde diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerin ve temsilciliklerin yeniden açılması konusunda anlaştı. İki ülke dışişleri bakanları, bu kararı hayata geçirmek için biraraya gelecek.”
Anlaşma, İran ile Suudi Arabistan’ın birbirlerinin egemenliğine saygı gösterme ve içişlerine karışmamayı onayladıklarını içerir.”
‘İşbirliği anlaşmaları uygulanacak’
“İran ile Suudi Arabistan, 2001’de imzaladıkları güvenlik işbirliği anlaşması ve 1988’de imzaladıkları ekonomik, ticari, yatırım, teknik, bilimsel, kültürel, spor ve gençlik alanlarındaki kapsamlı işbirliği anlaşmasını hayata geçirme konusunda mutabık kaldı.”
‘Barış ve güvenliği güçlendirme çabasındayız’
“Üç ülke (Çin, İran ve Suudi Arabistan), bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği güçlendirmek için her türlü çabayı gösterme yönündeki güçlü iradelerini beyan etti.”
2021 ve 2022’de İran ile Suudi Arabistan arasında daha alt düzey görüşmelere evsahipliği yapan Irak ve Umman’a, son girişimi gerçekleştiren Çin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e teşekkür de ihmal edilmedi.
Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen için hayırlara vesile
Hayata geçirilirse, iki büyük bölgesel hasım arasındaki bu anlaşma, karşıt tarafları destekledikleri Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen açısından da büyük önem taşıyor.
İsrail-ABD cephesi ne yapacak?
Tahran-Riyad anlaşması, İsrail’de başbakanlığa geri dönen Benyamin Netanyahu’nun İran’ın nükleer tesislerini vurma tehdidine ABD’deki Biden yönetiminin destek çıktığı dönemde geldi.
Son olarak ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, günlük basın toplantısında, Washington’un İran’ın nükleer programı konusunda İsrail kadar aciliyet duyup duymadığına ilişkin soruyu yanıtlarken şöyle dedi:
“Nükleer programla ilgili sorunların çözümünde istikrarlı ve onaylanabilir bir çözüm ancak diplomasi ile mümkündür. Diplomasi bizim ilk seçeneğimiz ama karşı taraf bu konuda isteksizse son seçeneğimiz olmayacaktır.”
Öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ‘İsrail İran’ı vurmaya karar verirse engellemeyeceklerini’ söylerken, Biden’ın selefi Trump yönetimininin İran’la savaş planlarının rafa kaldırılmadığı basına sızdırıldı.
Ukrayna’dan sonra Ortadoğu’da barış elçisi
Biden yönetiminin Ukrayna krizinde Rusya’yı desteklemekle itham ederek Çin’i köşeye sıkıştırma manevralarına Ukrayna’ya karşı kullanması için Rusya’ya silah vermeye hazırlandığı iddiasını eklerken, Pekin masaya barış planı üzerine barış planı koyuyor.
Çin Dışişleri’nin geçen ay açıkladığı Ukrayna’da barış için yol haritası niteliğindeki planı, Kiev’in müttefiki Batı ülkeleri ve NATO, küçümsemek yoluyla reddetmişti.
Kaynak: Sputnik