Eğitim Sendikalarının Dikkatine…

Birleşmiş Milletler Günü Türkiye´de Kutlanmasın !

            24 Ekim 1945 tarihinde dünyadaki savaşları sona erdirerek dünya barışına katkıda bulunmak ve ülkelerin huzur içinde yaşaması için kurulan Birleşmiş Milletler teşkilatının kuruluş yıldönümü, 2024 yılında Türkiye’nin okullarında ve diğer resmi kurumlarında kutlanmaması yerinde olacaktır. BM teşkilatı, dünyadaki barışı ve huzuru korumak için değil de, sanki dünyadaki birçok ülke üzerinde baskı oluşturmak ve onları kontrol altında tutmak için kurulmuştur.   

            MEB’in kutlanacak “Belirli Gün ve Haftalar” listesinde yer alan “Birleşmiş Milletler Gününün (24 Ekim) bu listeden çıkarılması gerekiyor. Türkiye’deki eğitimin gelişmesi ve ilerlemesi için kurulan tüm sendikalara sesleniyorum ! Böyle bir günün, Türkiye’nin okullarında kutlanmaması için bir araya gelip MEB’e yazılı olarak öneride bulunmanızı bekliyorum.   

          BM’e bağlı olan Genel Kurulu’nun ve Güvenlik Konseyi’nin görevlerini incelediğimiz zaman bunu çok daha iyi anlayacağız.   

1-Genel Kurulu’nun görevleri şöyledir:                                                                 

a-Silahsızlanma ve silah denetimi konusunda önerilerde bulunmak.                

b-Barış ve güvenliği etkileyecek görüşmeler yapmak, her konuda önerilerde bulunmak.

c-Ülkeler arasındaki iyi ilişkileri bozucu sorunların, barışçıl yollarla çözümü için önerilerde bulunmak.

2-Güvenlik Konseyi’nin görevleri ise şöyledir:

a-Birleşmiş Milletler’in amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış ve güvenliği korumak.

b-Uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü çekişmeli durumu soruşturmak.

c-Uluslararasında çekişmeli konularda anlaşma koşullarını önermek.

d-Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak.

2

e-Barışa karşı bir tehlike veya saldırı olup olmadığını araştırarak, izlenecek yolu önermek.

f-Saldırganlara karşı askeri birlikler kurularak önlemler almak.                                       

Bu maddeleri okuduğunuzda, çok mantıklı ve dünya barışına katkı yapacak maddeler olduğuna inanmak istiyorsunuz. Kağıt üzerinde yazılı olan bu maddelerin, uygulamada böyle olmadığını yaşayarak bütün dünya ülkeleri olarak hepimiz görmekteyiz.

Genel Kurulun yukarıdaki görevlerini incelediğimizde hepsinde de önerilerde bulunmak yazıyor. Güvenlik Konseyinin görevlerini incelediğimizde ise barış ve güvenliği korumak, çekişmeli durumları soruşturmak, anlaşma koşullarını önermek, silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak, barışa karşı oluşacak saldırıyı araştırmak ve saldırganlara karşı askeri birlikler kurularak önlemler almak olduğunu görmekteyiz.

Buradaki maddelerin hemen hemen hepsinin göstermelik maddeler olduğunu anlayacak kadar aklımızın olduğunu düşünüyorum. Bu maddelerden (d) ve (f) şıklarının ise tamamen aldatmaca olduğunu anlıyoruz. Çünkü, silahlanmayı denetleyecek planları hangi ülkeler yapacak? Beş daimi üye olarak belirlenen ülkeler mi denetleme yapacak? Daimi üyelere bu yetkiyi kim veriyor? Beş daimi üyenin silahlanmasını kim denetleyecek ve bu ülkeler denetlenmeyi kabul edecek mi? BM teşkilatına el koyan bu beş daimi üye neden sırayla değiştirilmiyor? Yoksa bu madde, beş daimi üyeye diğer ülkelerin silahlanmalarını kontrol etme, onların silah üretmemesi için baskı oluşturma yetkisi mi veriyor? Bunların devamlı gündeme getirilmesi gerekiyor.

Dünyadaki silah satışlarını incelediğimizde en çok silah satan ülkelerin, Güvenlik Könseyi’nin 5 daimi üyesinin olduğunu görmekteyiz. Bu da bize gösteriyor ki; 5 daimi üye silah üretecek, bunları diğer ülkelere satıp para kazanacaklar fakat diğer ülkeler silah üretemeyecek, hep onlardan silah alacaktır. Birleşmiş Millere üye olan 193 ülkeden 5 daimi üye ülke, 188 ülkeyi kandırarak ve birbirine düşürerek savaşlar çıkartacak, silah satmaya devam ederek bu kadar ülkenin aklıyla alay etmeye devam edecekler. Hatta, kendilerinin kurdurdukları ve besledikleri terör örgütlerine de silah satabileceklerdir. Ondan sonra da çıkıp dünya barışından söz edecekler!

Saldırganlara karşı askeri birlikler oluşturup önlemler almak maddesi ise tamamen bir aldatmaca olup 5 daimi üyenin, dünya ülkelerinin aklı ile alay etmesinin en  belirgin kanıtıdır. Dünya ülkelerinin gözünün içine baka baka yalan söylemektir. Bu maddenin en kısa zamanda Güvenlik Konseyinin görevlerinden çıkartılması gerekmektedir. Saldırgan olan ve soykırım yapan İsrail denen ülkeye karşı askeri birlikler oluşturulmuş mudur? İsrail’in soykırım yapması önlenmiş midir? Fakat Balkanlarda, Müslümanlar kendilerini savunarak üstünlüğü ele aldıklarında onlara karşı askeri birlikler kurulması hemen gündeme gelebiliyor. Çelişkili olan bu maddenin de listeden çıkartılması gerekmektedir.

İşte  bu aldatmaca maddelerin, Türkiye’de anlatılmaması ve bizi kandırarak tekrar edilmemesi için “Birleşmiş Milletler” gününün kutlanmasına son verilmelidir.