Piyasalar, tıpkı fizik yasaları gibi, itici güçler ve dirençler arasında denge arar. Stratejik planlama ise bu kuvvetlerin bileşkesini doğru okumaktan geçer.
Ekonomik sistemleri çoğu zaman soyut kavramlar, karmaşık grafikler ve bitmek bilmeyen verilerle anıyoruz. Oysa gerçekte, ekonomi tıpkı fizik gibi bir kuvvetler oyunu… Bir yanda itici güçler, diğer yanda direnci temsil eden faktörler. Ve tıpkı mekaniğin yasalarında olduğu gibi, bu güçlerin bileşkesi, sistemin hangi yöne gideceğini belirliyor.
Her ekonomik faaliyet, ister açık ister kapalı bir sistemde yürütülsün, aslında ardı ardına gelen ve birbirini etkileyen olaylar zinciridir. Zaman serileriyle ölçülen bu olayların ilerleme düzeyi, sapma miktarları ve performans göstergeleri bize sürecin nabzını tutma imkânı verir. Faiz oranlarından döviz kurlarına, enflasyondan yatırım riskine kadar her faktör, bu zincire yeni bir halka ekler.
Ekonomiyle fiziğin yolları burada kesişiyor. Bir fizikçi, kuvvetleri ve hızları vektörlerle ifade eder; bir ekonomist ise faiz politikaları, talep artışları ya da piyasa daralmalarıyla aynı mantığı uygular. Ekonomideki “akım” dediğimiz unsur, piyasanın hareketliliğini ifade ederken; “direnç” ise bu hareketin önündeki engellerdir. Faizlerin yükselmesi nakit akışını yavaşlatır, bu da tıpkı devrede artan direnç gibi sistemin hızını düşürür.
Ancak işin bir de rezonans boyutu var. Fizikte rezonans, sistemin belirli bir frekansta en yüksek tepkiyi vermesidir. Ekonomide ise bu, politikaların veya piyasa koşullarının öyle bir uyum noktasına gelmesi ki, sistemde ani ve güçlü bir ivme yaratır. Bu noktayı yakalamak, stratejik planlamanın en kritik sınavıdır.
Gelecek öngörüleri de işte bu noktada devreye girer. Ham veriler işlenir, olasılık dağılımlarıyla değerlendirilir ve ortaya karar vericilerin pusulası olan göstergeler çıkar. Bazen bu göstergeler, yatırımcılara yol haritası olur; bazen de ekonominin fırtınalı sularında rotayı kurtarır.
Sonuç olarak ekonomi, yalnızca sayılar ve teorilerden ibaret değil. Tıpkı fizik gibi, dengeyi arayan bir kuvvetler sistemidir. Güç kaynaklarının doğru yönlendirilmesi, dirençlerin minimize edilmesi ve rezonans noktalarının doğru yakalanması… İşte sürdürülebilir büyümenin, sağlıklı piyasaların ve uzun vadeli refahın formülü burada yatıyor.
Vahit Sunar
Ekonomi ve Strateji Yazarı
Panoramagazetesi.com – Haber, Güncel, Ekonomi Gazetesi