Kamu bankalarının ardından özel bankalar da konut kredisi faizlerini düşürünce durgun olan gayrımenkul piyasasında hareketlilik başladı. Gayrımenkul sektörünün önemli isimleri yaşanan hareketlilik hakkında şu açıklamaları yaptı:
Tamer Özyurt / Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı:
“Sektörümüzde yeniden yükselişin yaşanacağı bir dönemin içerisindeyiz”
“Sektörümüzde iç piyasada yılbaşından itibaren yaşanan daralma, yerini canlanmaya bırakıyor. Temmuz ayında kamu bankaları tarafından faizlerin yüzde 1’in altına indirilmesinin etkilerini görmeye başladık. TÜİK’in açıkladığı ağustos rakamlarına göre yerli yatırımcıya satışlarda yaşanan yüzde 5.1’lik artış karşısında, iç piyasada canlanma döneminin başladığını söyleyebiliriz. Faizlerin yüzde 1’in altını görmesi, yılın ilk 7 ayında beklemeye geçen yatırımcıları hareketlendirdi. Yaşadığımız bu sürecin benzerlerini daha önce de görmüştük. Yatırımcı için yüzde 1’in altında seyreden faiz oranı, ilk etapta satın alma yönünde psikolojik bir etki sağlıyor. Açıklanan rakamlarda da kredili satışlarda yüzde 168 oranındaki artış, bu etkinin rakamsal bir karşılığını oluşturuyor. Projelerimize yönelik gelen taleplerde satışlarda bu yönde bir artış yaşanacağını tahmin ediyorduk. Açıklanan rakamlar bizi şaşırtmadı. Sektörümüz yeniden verimli günlerine dönüyor. Kamu bankalarının yanı sıra özel bankaların da faiz indirimine dahil olması, uzayan vadeler ile konut fiyatlarında artış yaşanmaması gibi faktörler bir araya geldiğinde; bu yeni süreci yatırımcıların kaçırılmayacak bir fırsat olarak algıladığını düşünüyoruz. Bu durum, sadece konut alıcıları için değil, tamamlanan projelerin satışlarının tamamlanarak yeni yatırım projelerinin sektöre kazandırılması noktasında da çok önemli bir görev üstleniyor. Konut stoklarının tüketilerek yeni proje inşaatlarına başlanması ekonomimiz için çok büyük bir potansiyel güç barındırıyor. Ve bu güçte hem yatırımcılarımızın hem de biz konut üreticilerinin katkısı hayli büyük. Ekonomimizin yüksek bir katma değer elde etmesi notasında biz sektör paydaşları olarak üzerimize düşen vazifeyi gerçekleştirmeye hazırız.”
Abdüssamet Bahadır / Bahaş Holding CEO’su:
“İç piyasada durgunluk dönemi, faiz indirimiyle yerini canlanmaya bıraktı”
“Konut satışlarında iç piyasada bu yılın temmuz ayına kadar geçen sürede yaşanan durgunluk dönemi, kamu bankalarının faiz oranlarını yüzde 1’in altına indirme yönlü hareketiyle, yerini yeniden canlanma dönemine bıraktı. Bu dönem içinde yüzde 3’ü zorlayan faiz oranları nedeniyle beklemeye geçen yatırımcılar, yeniden satın alma eğilimi göstermeye başladı. TÜİK’in açıkladığı ağustos ayı satış rakamlarında iç piyasada yaşanan yüzde 5.1’lik artış, bu canlanma sürecinin başlangıcı niteliğindedir. Kamu bankaları ile başlayan, özel bankaların da sürece dâhil olmasıyla yaygın hale gelen faiz indiriminin etkisiyle kredili satışlardaki artış, yüzde 168’i buldu. Bu artış, faiz indiriminin konut satışlarındaki itici gücüne ilişkin çok önemli bir gösterge oluşturuyor. Faiz oranlarının yüzde 1’in altına indirilmesi, her dönemde yatırımcıyı alım yönünde harekete geçiren en büyük unsur. Özel bankaların da faiz indirimiyle, satışların artarak devam edeceğine inanıyoruz. Bu durum, mevcut konut stoğunun eritilerek yeni markalı konut projelerinin sektöre kazandırılması yönünde çok önemli kazanımlar getirecek. Buna ek olarak aralık ayında bir faiz indiriminin daha gerçekleşmesi yönünde beklentimiz var. Bu indirim ile birlikte, sektörün 2020 yılına yeniden güçlü bir pozisyonda başlayabileceğini düşünüyoruz.”
Ahmad Ghassan Altınawı/Masar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
“Satışlardaki artış, yılın son 4 ayında toparlanma etkisi yaratacak”
Temmuz ayının sonunda kamu bankaları tarafından gerçekleştirilen faiz indirimi, meyvelerini vermeye başladı. TÜİK’in açıkladığı ağustos ayı satış rakamlarına göre, kamu bankalarının ardından özel bankaların da faiz indirimiyle, ağustos ayında iç piyasadaki satışlarda yüzde 5.1’lik bir artış yaşandı. Faiz oranlarındaki indirimle kredili satışlarda yüzde 168’lik bir oran yakaladık. Bununla birlikte uzayan vadeler de konut alımını kolaylaştırarak, sektörümüzün yatırım araçları arasındaki konumunu pekiştirdi. Yatırımcılar, faiz oranlarındaki yükselişin etkisiyle, yeniden konut sektörünü tercih etmeye başladı. Kredi başvurularındaki talep, Türkiye’nin dört bir yanında artış gösterdi. Bu talebin yılsonuna kadar artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Yılın son 4 ayı, iç piyasa açısından bir toparlanma etkisi yaratarak, yılsonu hedeflerinin yakalanmasına destek olacak. Talepte büyük şehirlerin yanı sıra doğanın içinde, üst düzey konfor sunan projelerde de artış yaşanıyor. Giderek artan öğrenci nüfusuyla dikkat çeken Düzce’de hayata geçirdiğimiz Masar Tower projemiz, hem yatırım hem de oturum odaklı yatırımlar açısından talep görüyor. Projemizin kazanç faktörü ve yılsonunda teslim edilecek olması da talebi hareketlendiriyor.”
İhsan Çulhalık / İnsay Yapı Yönetim Kurulu Başkanı:
“Yerli yatırımcı açısından, satışların daha ileriye taşıyacağı dönemdeyiz”
Kamu bankalarının faiz oranlarını yüzde 1’in altına çekmesiyle başlayan sürecin ağustos ayı satış rakamlarına artı olarak yansıyacağına dair bir beklenti içerisindeydik. TÜİK’in açıkladığı ağustos satış rakamları bu beklentimizi karşıladı. Yıl başından beri düşüşe geçen satışlarda yüzde 5.1’lik bir artış yaşandı. İstatistiksel açıdan bakıldığında faiz oranlarında yapılan her indirimin satışları artırdığını görüyoruz. Bu durum ağustos ayında kredili satışlara yüzde 168’lik artış olarak yansıdı. Yapılan indirimle talepte ağırlıklı olarak hemen teslim ve hemen tapu sunan projeler en büyük payı alıyor. Çünkü yatırımcı, bu dönemde yatırımını hemen kazanca dönüştürerek satın aldığı konutun finansmanını sağlamak istiyor. Faiz indirimiyle birlikte vadelerin uzatılması da konut sektörüne yapılan yatırımları cazip hale getirdi. Bütün bunlar bir araya geldiğinde yatırımcı bu dönemi çok büyük bir avantaj olarak karşıladı diyebiliriz. Yılın kalan döneminde faiz oranlarının aynı şekilde seyretmesi, yılsonu hedeflerimize ulaşmamız ve stokların tüketilmesi açısından çok önemli kazanımlar sağlayacak. Önümüzdeki aylarda daha yüksek oranlarla karşılaşacağımıza inanıyoruz. Bu süreç, 2020’de yeni projelerin hayata geçirilmesi noktasında tetikleyici bir güç oluşturacak.”