Toplum, Küresel Elitler ve Dışavurum Ekonomik Ekspresyonizm!

Ekonomik ekspresyonizmi genellikle bir toplumun veya bireylerin ekonomik durumlarını, bu durumların yarattığı duygusal ve psikolojik etkileri yansıtan dışa vurumcu ve sanatsal bir bakış açısı ile toplumların ekonomik çalkantılarının, sosyal yapıyı ve bireysel ruh hallerini nasıl şekillendirdiğine dair önemli bir düşünsel çerçeve olarak ifade edebiliriz.


İnsan, para, piyasalar ve ekonomi daha doğrusu gelecek vizyonumuz manyetik alan etkisinde…

Mikroekonomi, hane halkları, firmalar, bireyler ve bunlar arasındaki ilişkileri inceleyen bir ekonomi dalıdır. Mikroekonomi, bu birimlerin kaynakları nasıl tahsis ettiğini, fiyatların nasıl belirlendiğini, üretim ve tüketim kararlarını nasıl aldıklarını analiz eder.

Mikroekonominin belirleyici unsurları şunlardır:

  1. Arz ve Talep:
  2. Fiyat Mekanizması:
  3. Tüketici Davranışı:
  4. Üretici Davranışı:
  5. Rekabet Yapısı:
  6. Maliyetler ve Kar:
  7. Pazar Dengesi:
  8. Esneklik:

Bu süreci oluşturan maddeler halinde sıraladığım düğüm noktaları, yani ekonomiyi taşıyacak olan ve piyasaları oluşturan bir ağ veya şebeke yapısını birbirine bağlayan nakit akışının ekonomik verimlilik açısından kaynakları nasıl daha etkin kullanabileceğini anlamaya yardımcı olur.

Bu bağlamda ekonominin projeksiyonunu değerlendirmeye aldığımızda, bir ülkede enflasyonun yükselmesi, o ülke vatandaşlarının harcama alışkanlıklarını da etkisi altına alır.

Enflasyonun artması maliyetlerin yükselmesine, insanların daha dikkatli bir şekilde harcama yapmalarına yani tüketim alışkanlıklarına son vermelerinin nedenidir. Öyle ki, insanın en doğal hakkı olan beslenme maliyetinin artması sonucu gelir düzeyinin yetersiz kalması sağlıklı yaşama güvencesinin olumsuz etkilenmesine nedendir.

Kredi kartları ve dijital ödeme sistemleri, özellikle nakit taşımanın daha zor ve riskli hale geldiği günümüzde, giderek daha popüler hale geliyor.

Ayrıca, dijital ödeme sistemleri, hızlı ve pratik bir şekilde ödeme yapma imkanı sunduğundan, özellikle genç nesiller arasında tercih ediliyor.

Nakit para kullanımının azalması, dijital ödeme yöntemlerinin daha fazla benimsenmesinin bir sonucu olarak komisyon adı altında görünmez bir maliyet unsuru öne çıkıyor.

Bunun yanında, pandemi süreci de dijitalleşme sürecini hızlandıran önemli bir faktör oldu. Pek çok kişi, virüs bulaşma riskinden kaçınmak için temassız ödemelere yöneldi ve bu alışkanlıklar devam ediyor.

Şimdilik nakit paranın tamamen ortadan kalkıp kalkmayacağı konusunda farklı görüşler var. Bazı uzmanlar, dijital ödemelerin yaygınlaşmasının nakit kullanımını azaltacağı görüşünde olsa da, bazı toplum kesimleri hala nakit parayı güvenli ve kolay bir seçenek olarak görmeye devam ediyor.

Ekonomileri ayakta tutan nakit sirkülasyonu ortadan kalkar mı? Sorusu ekonomik şebeke yapısının düğüm noktalarının önemini anlayabilmek için sorulabilecek en basit sorudur.

Özellikle düşük gelirli tüketici gruplarının dijital ödemelere adapte olmakta zorlanmalarının temel nedenlerinden birinin kolay borçlandırma yönetimi olduğunu ve ekonomide yaşanan bu yönetim politikalarının ulus devletler üzerindeki stratejik etkilerini anlayabilmek için bir toplumun aile yapısına nasıl yansıdığını gözlemleyerek deneyim sahibi olduk.

Sonuç olarak, nakit paranın tamamen ortadan kalktığını söylemek şu aşamada henüz erken olmasına rağmen, dijital ödeme sistemlerinin artan kullanımı ve nakit paraya olan talebin azalması, gelecekte ortada dolaşacak olan sanal rakamların nakit kullanımını kalkmasına yol açmasının beklentisi teknolojik gelişmeler adı altında toplumsal alışkanlıkların evrimine bağlı olarak değişeceği hazin bir sonun başlangıcı olacağı söylenebilir.