Titanik enkazı, 112 yıldır Atlantik’in metrelerce derininde yok olmayı bekliyor. Enkaz alanında özenle inşa edilmiş gemiye ait eşyalar, yolcuların ayakkabıları ve gözlükleri yıllara meydan okurcasına kumlara saçılmış durumda. Ancak Titanik’te hayatını kaybedenlere dair hiç iz yok. Peki, bu insanların cesetleri nerede?
Titanikgemisinin batışıyla tarihe geçen trajik olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen, gemide hayatınıkaybeden insanların akıbeti hala merak konusu olmaya devam ediyor.
Hayatta kalanların kurtarıldığı olayın ardından, denizde bulunan cesetlerin bazıları gemilere alınarak toplandı ve daha sonra karaya taşındı. Ancak denizin derinliklerine gömülen ve bulunamayan pek çok ceset ise acı bir sır olarak kaldı.
Titanik’in batışı sırasında gemide bulunan toplam yolcu ve mürettebat sayısı tartışmalıdır çünkü kesin bir sayıya ulaşmak zor. Ancak genel olarak kabul edilen rakamlara göre, gemide yaklaşık 2 bin 224 kişi bulunuyordu. Bunların bin 517‘si hayatını kaybetti ve 706 kişi kurtuldu.
Günümüzde, Titanik gemisinin enkazı ve çevresi, araştırmacılar ve dalış ekipleri için önemli bir çalışma alanı haline geldi. Bu çalışmalar sırasında, batıkta kalan cesetlerin bir kısmının izine rastlanmış olsa da, çoğunun tam olarak bulunamadığı biliniyor.
Enkazı batışıdan 73 yıl sonrasında bulunmuştu
Titanik’in enkazının bulunması, sadece bir denizaltı görevi değil, aynı zamanda insanlığın geçmişine ışık tutan önemli bir keşif olarak kabul ediliyor. Enkazın bulunmasıyla birlikte, geminin neredeyse yüz yıl boyunca kaybolmuş olan hikayesi ve tarih boyunca yaşanan trajedi yeniden canlandı.
Titanik’in enkazı ilk kez 1 Eylül 1985 tarihinde, Fransız deniz araştırmacısı ve kaşif Dr. Robert Ballard liderliğindeki bir ekibin bulduğu kabul edilir. Ballard, ABD’nin Woods Hole Oşinografi Enstitüsü adlı kuruluşundan bilim insanları ve Fransız deniz bilimcileriyle birlikte, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda Titanik’in enkazını keşfetmek için Titanic Enkazı Projesi’ni yönetti. Bu keşif, Titanik’in batışından yaklaşık 73 yıl sonra gerçekleşti.
Enkaz bulunmuş, gizem perdesi şimdilik aralanmıştı ama 73 yıl sonra bulunan enkazda ölenlere dair tek bir kalıntı bile yoktu. Peki bu insanlara ne oldu, Titanik batarken onu terk etmeyen ve kaptan köşkünde ölümü bekleyen Kaptan Edward Smith dahil diğer kazazedelerin cansız bedeni neredeydi?
Ölen insanların akıbetiyle ilgili bir kaç teori var
Bu insanların bedenlerinden en ufak bir kalıntının bile bulunamıyor olmasının nedeni ise pek çok kişinin kafasını kurcalıyor. Kazazedelerin akıbetiyle ilgili birkaç ihtimal var. Milliyet’te yer alan habere göre, ilk olarak enkazın ve kaybolanların bulunamadığı 73 yıllık süreçte su altında bulunan binlerce canlının, cansız bedenlerin yok olmasında etkisi olabileceği değerlendiriliyor.
Derin deniz kaşifi ve Titanik’i metrelerce derinde keşfeden Robert Ballard, bu konuya ilişkin açıklamasında, “Buradaki sorun, yaklaşık 914 metrenin altındaki derinliklerde, kalsiyum-karbonat dengeleme derinliği olarak adlandırılan derinliğin altına geçmenizdir. Derin denizdeki su, kalsiyum karbonat açısından yeterince doymuş değil. Bu maddeler kemikleri oluşturan şeyler. Titanik ve Bismarck gibi gemiler bu derinliğin altında olduğundan, çöpçüler ve deniz canlıları cesetlerde bulunan etleri yiyip kemikleri açığa çıkardığında, kemikler çözülür” diyor.
Titanik’te ölenler ve kaybolanlar sadece okyanus dibine battıkları için yok olmamıştı. Bazı kazazedelerin uçsuz bucaksız okyanusta akıntılarla bambaşka noktalara sürüklenmesine de ihtimal verilse de, kazanın yaşandığı gece suyun çok durgun olması göz ardı edilemezdi. Zaten buzdağının gözcüler tarafından fark edilememesinin sebeplerinden biri de buydu. Sudaki hareketlilik, buzdağından seken dalgaları gözcülerin görmesini sağlayacak kadar fazla olsaydı, zifiri karanlıkta körlük etkisi yaratan durgun sular nedeniyle sonuç bu kadar acı olmayabilirdi.
İrlanda’daki Atlantic Technological University Sligo‘da adli tıp bilimcisi olarak çalışan Profesör John Cassella, kemiklerin tuzlu suda hızla bozulduğunu söyledi. Profesör Cassella verdiği röportajda, “Kemik, esas olarak kalsiyum ve fosfattan fakat daha birçok küçük molekülden oluşan hidroksiapatit adı verilen bir mineralden oluşuyor” diye konuştu. Profesör Cassella, 100 yıl sonra bile kalıntılarda hala insan kemiklerinin bulunabileceğini ancak bunun tuzlu su seviyelerine, suyun pH’ına ve mikroorganizmaların etkilerine bağlı olduğunu da ekledi. Profesör Cassella, “Çok sayıda kemik kalmış olabilir ama enkazın içinde ve çevresinde o kadar geniş bir alana dağılmışlar ve alüvyonla kaplılar, bu yüzden onları tanımlamak çok zor” dedi.
Yüzlerce kişiden hala bir iz yok
Bin 514 kişi, Titanik battıktan sonra 3 saat içinde hayatını kaybetti.Bu insanlar filikalara binememiş, gemide kalmayı tercih etmiş ya da mecburen Atlantik’in 4 derecelik sularında donarak ölmüşlerdi. Bazıları hiç bulunamamış olsa da can yeleği giyme fırsatı bulan ve su yüzünde kalanları cansız bedenleri kazadan sonra bölgeye gelen diğer gemiler tarafından alınmıştı. Okyanus yüzeyinde can yeleklerini giymiş halde bulunan yaklaşık 340 ceset çıkarıldı.Ancak bin 160 ceset hiçbir zaman bulunamadı. Bazıları 5 gün önce yola çıkan gemiye binmeden önce sevdiklerini son kez görmüştü. Titanik’te öldükten sonra cansız bedenleri hiç bulunamayanlar arasında ABD’li iş adamı Benjamin Guggenheim, Liverpool doğumlu gemi görevlisi Thomas Peter O’Connor ve geminin kaptanı Edward Smith de vardı.Felaketi takip eden 112 yıl boyunca da Titanik’e yapılan keşif gezilerinde hiçbir insan kalıntısına rastlanmadı.