Erektil Disfonksiyon ve Sağlığınız: Bilmeniz Gerekenler

Erektil Disfonksiyon ve Sağlığınız: Bilmeniz Gerekenler

Çoğu erkek bu konuda konuşmaktan hoşlanmaz, ancak erektil disfonksiyon (iktidarsızlık, sertleşme problemi) şaşırtıcı derecede yaygındır. 40-70 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 30’undan fazlası ereksiyona ulaşmakta veya ereksiyonu sürdürmekte güçlük çekmektedir.

Birçok erkek erektil disfonksiyonun (ED) psikolojik bir sorun olduğunu varsayar. Bununla birlikte, araştırmalar altta yatan vasküler (kan damarı) problemlerinin ED’nin en yaygın nedeni olduğunu göstermektedir. Ve altta yatan problemler erkekleri diğer ciddi tıbbi problemler için de risk altına sokabilir.

Bir zamanlar gizlilikle saklanan erektil disfonksiyon (ED), bu problem için üretilen ilaçların yüksek profilli reklamları sayesinde artık gündemde. Ancak ED’nin bu büyük farkındalığına rağmen, birçok erkek ve kadın bu durum hakkında çok fazla şey bilmiyor.

İşte erektil disfonksiyon ve sağlığınız hakkında bilmeniz gerekenler:

1: Hastalıklar, İlaçlar ve Duygusal Problemler

Erektil disfonksiyon (ED) genellikle yaşla birlikte daha sık görülen hastalıkların veya durumların sonucudur. Bunları tedavi etmek için kullanılan ilaçların bir yan etkisi de olabilir. ED’nin diğer olası nedenleri arasında prostat cerrahisi, stres, ilişki sorunları ve depresyon bulunur.

2: Yaşa Bağlı Faktörler

Hastalığın yanı sıra yaşa bağlı diğer faktörler de bir erkeğin ereksiyon yeteneğini etkileyebilir. Örneğin yaşla birlikte dokular daha az elastik hale gelir ve sinir iletişimi yavaşlar. Ancak bu faktörler bile birçok ED vakasını açıklamamaktadır.

3: Erektil Disfonksiyon ve Kalp Hastalığı Birbirine Bağlıdır

Erektil disfonksiyon, koroner kalp hastalığı olan erkekler arasında yaygın bir olgudur.

Koroner kalp hastalığı, arterlerde plak biriktiğinde, kalbe kan akışını azalttığında ve kan damarlarının çalışmasını bozduğunda ortaya çıkar.

Tıkanmış arterler (ateroskleroz) sadece kalbin kan damarlarını değil, aynı zamanda vücuttaki tüm damarları da etkiler. Erektil fonksiyon için sağlıklı kan akışı da gereklidir.

4: Erektil Disfonksiyon Erken Uyarı İşareti Olabilir

Koroner kalp hastalığının ilk aşamalarından biri, kan damarlarının düzgün bir şekilde genişleyemediği (açılmadığı) bir durum olan endotel disfonksiyonudur.

Endotel disfonksiyonu genellikle penisin kan damarlarını etkiler. Çoğu durumda, ED bir şeylerin yanlış olduğuna dair ilk ipucu olabilir. Uzmanlara göre erektil disfonksiyon genellikle altta yatan kalp hastalığının bir göstergesidir.

Aslında, ED için doktora başvuran erkeklerin % 30’unda, durum kardiyovasküler hastalıklara sahip olduklarının ilk ipucudur.

5: Erektil Disfonksiyon Diyabetle Bağlantılıdır

ED, Tip 2 diyabet ile de yakından bağlantılıdır. Yüksek kan şekeri, erektil fonksiyondan sorumlu kan damarlarına ve sinirlere zarar verebilir.

Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’ndaki araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırma, çalışmada yer alan tüm diyabetli erkeklerin neredeyse yarısının erektil disfonksiyonlu olduğunu bulmuştur.

6: Noktaları Birleştirmek Çok Önemlidir

ED utanç verici olabilir. Birçok erkek doktorlarına bile bahsetmiyor. Öte yandan, doktora başvuran erkekler yatak odasındaki sıkıntılarına o kadar odaklanabilirler ki, diğer endişe verici semptomlardan bahsetmezler.

Çoğu erkek nefes darlığı veya göğüs ağrısı gibi kalp hastalığı belirtilerini görmezden geliyor. ED’niz varsa, özellikle diğer semptomları fark ettiyseniz, yüksek tansiyon, diyabet ve kalp hastalığı gibi risk faktörleri açısından taranmak için bir doktora başvurun.

7: Yaşam Tarzı Seçimi Önemlidir

İyi haber, sağlıklı bir yaşam tarzı seçiminin bir etkisi olabileceğidir. Besleyici bir diyet yemek, düzenli egzersiz yapmak, sigara içmekten kaçınmak ve yüksek tansiyonu, yüksek kolesterolü ve diyabeti kontrol etmek kalp krizi ve inme riskini azaltabilir ve bu süreçte cinsel işlevi iyileştirebilir.

Nedeni ne olursa olsun, ED genellikle etkili bir şekilde ele alınabilir. Bazı erkekler için, sadece kilo vermek ve daha fazla egzersiz yapmak yardımcı olabilir. Diğerleri ilaçlara ihtiyaç duyabilir ve başka seçenekler de vardır. Mevcut tedavilerin çeşitliliği göz önüne alındığında, doğru çözümü bulma olasılığı her zamankinden daha fazladır.