Pandemi Döneminde Cinsel Yaşam

Yaklaşık 1,5 yıldır dünyayı etkisi altına alan covit-19 yada yeni tip korono virüsle yatıp
kalkıyoruz. Son dönemlerde yaşam şeklimize o kadar çok şey değişti ki ; çalışma düzenimiz,
sosyal yaşantımız , psikolojimiz dolayısıyla cinsel yaşantımızı da bu durumdan etkilendi.
Yaşamımızda nasıl yeme – içme – sosyalleşme bir ihtiyaç ise cinsellikte hayatımızın bir
parçası ve ihtiyaç. Pandemi döneminde evli veya bekar çiftlerin ilk başlarda çok olmamakla
birlikte süreç uzadıkça cinsel sorunları artmıştır. Ancak bir cinsel yaşantımız var. O olmadan
olmuyor. Partnerleri olmayanlar bile kadın olsun – erkek olsun mastürbasyon yapıyorlar
veya yapmak zorunda kalıyorlar.
Öncelikle bir cinselliğin yaşanması için psikolojinin sağlam olması gerekir. Pandemi
dönemi psikolojimizi etkilediğine göre bu durum cinsel isteksizlik, erken boşalma ve
serleşme sorunlarını ortaya çıkarıyor.

  • COVİT-19 cinsel yolla bulaşır mı?
    Bu konuda bir çok çalışma yapılmaktadır. Henüz netlik kazanmasa da cinsellikte yakın
    temas olduğu için bulaş olması olağandır.
  • Geçirilmiş hastalık sonrası cinsel sorun yaşar mıyım?
    Bu düşünce bile bir stres kaynağı oldu için yaşamamız kaçınılmaz? Yaşarız.
  • Geçirilmiş hastalık sonrası erkeklik hormanlarımda bir değişiklik olur mu?
    Yine strese bağlı olarak adrenalin ve kortizol hormonlarının çok salgılanması ve buna
    bağlı libido düşüşüne neden olabilir. Fizyolojik olarak etkisi var mıdır? çalışmaları devam etmektedir.
  • Bu dönemde evde çalışmak zorunda olan kişilerde cinsel isteksizlik neden olur?
    Eşler birbirlerine karşı özenli olmadıkları ve fantezi yaşayamadıkları için, psikolojik
    etkiden dolayı cinsel isteksizlik kaçınılmazdır.
  • Geçirilmiş hastalık kısırlık yapar mı?
    Bu konu ile ilgili net bir çalışma yoktur. Henüz gerilmiş hastalık sonrası kişiler ileride
    fizyolojik olarak nasıl bir cinsel sorun yaşayacaklarını bilmiyoruz.

Geçirilmiş Covit-19 ‘un küçük kılcal damarlarda trombüs dediğimiz küçük
pıhtıcıkların uç damarları tıkaması olduğu için, insan vücudundaki uç noktaların
oksijenlenmemesi dolayısıyla dokularda beslenme bozukluğu ortaya çıkabilir. Yapılan
çalışmalarda ölen kişilerin yapılan otopsilerinde, testislerde bu trombüslerin olduğu henüz
tam netlik kazanmasa da iddia edilmektedir. Bu durum eğer netlik kazanırsa oluşan
trombüsler testisleri etkilerse; testislerin kanlanmasının azalacağı ve dolayısıyla
testislerdeki sperm sayılarını etkileyecektir. Ayrıca henüz bilinmemekte olan erkeklik
hormonu dediğimiz testesteron hormonunu etkileyerek düşmesine ve cinsel foksiyon
bozuklukları ortaya çıkabilir.
Bunu önümüzdeki zamanlarda yapılan çalışmalar ve erkeklerin cinsel fonksiyonlarındaki
değişikliklerini hekimlere iletmesi, yapılacak hormon testleri ve sperm testleri ile daha
belirleyici olacaktır.
Sağlıklı bir yaşam, aynı zamanda sağlıklı cinselliktir.
Mutluluğunuz mutluluğumuz diyerek; tüm okuyucularımıza sorunlarınızı hekiminizle
paylaşın diyoruz.