Seneler ne olur üstüme gelmeyin, saatler durun biraz ömrüm bitirmeyin…

Bu sabah Zeki Müren ‘den dinlediğim ve konu olarak seçtiğim güzel bir eser.
Gözlerimden süzülürcesine dünden bugüne yaşadığım her anın zamana karşı duyduğum çaresizlik ve hayata sımsıkı sarılma arzularım.

Yaşadığımız zaman diliminin başlangıç ve bitiş sürecinde gerçekten de yaratılışın hükmünde kader olarak koyan iradenin beklediğimiz o nihai son ve o sona karşı çaresiz çığlığımızın yankılandığı derin duygularla yalvarışın şiirsi bir özeti olduğunu düşünüyorum.

Hayat olarak nitelendirdiğimiz bu yorucu yolculukta, onca yoğunluğuna ve bazen haz aldığımız tarifsiz mutlulukların veya yüreğimizi dağlayan acıları kolay kolay unutmamamıza rağmen hani sanki görevmiş gibi “Bir işi bitirince diğerine koyul” mantığı ile hayat tuvaline yansıttığımız çizgi ve renklerin  umut ve telaşlı olmanın ruh halini hala çözebilmiş değilim.

Her insanın kendi ömür grafiğini yansıtan süreçteki herhangi bir noktasının derin duygularını şiirsel bir ifade ile özetlenmiş olmasının ne kadar etkili olduğunun farkına bile varamıyoruz.  

Zaman süzgecinden geçmiş olan ve günün birinde ardımızda aynı atalarımızın mağaralarda bıraktığı gibi bizim de geleceğe işaret olarak bırakacağımız duygu, düşünce hatta bir eser veya belki de ellerimizin izleridir.

Ah zaman ah…

İnsanın en eski dostu ve en acımasız düşmanı. “Seneler ne olur üstüme gelmeyin, saatler durun biraz ömrüm bitirmeyin.” Zamana karşı hissedilen çaresizlik ve kontrol edilemeyene karşı duyguları haykırışın çığlığı…

Ben edebiyatçı değilim, gerçekten hiç de anlamam. Ancak sayısal iradem benim kalemimi o kadar güçlü kılıyor ki, ben bile hayretler içerisinde kalıyorum. Beni tanıyanlar gayet iyi bilirler ki çok konuşmam, çok iyi dinlerim ve genelde iki kelimeyi bir araya getirirken bile çok zorlandığım anlar olur ve o anda yuvarlayıp geçiştiririm.

Şunu çok iyi idrak ediyorum “Edebiyat, zamana karşı verilen bu direnişin en güzel yorumlandığı sahnelerinden biridir”.

Shakespeare’den Yahya Kemal’e, Marcel Proust’tan Nazım Hikmet’e kadar pek çok yazar ve şair, zamanı ve onun insan üzerindeki etkilerini eserlerine konu etmiştir.

“Seneler ne olur üstüme gelmeyin” …