Genellikle başın bir yarısında lokalize, şiddetli, zonklayıcı tipte baş ağrısı olarak tanımlanan migren normal hayat akışını sekteye uğratan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yalnızca baş ağrısı değil bulantı, kusma, ışık, ses ve koku hassasiyetlerinin de eşlik ettiği migren dünya üzerinde her 10 kişiden birini etkiyor. “Kadınlarda erkeklerden üç kat fazla görülen bu hastalık en çok 15 ila 55 yaş arası insanları etkiliyor” diyen Acıbadem Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nebahat Bilici, bu zorlayıcı hastalık ve gelişen tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiler verdi.
Migren “geliyorum” der
Yanıp sönen ışıklar, zig-zag çizgileri, yarım görme, geçici görme kaybı. Tüm bunlara kollar, bacaklarda uyuşma ve güçsüzlük, konuşmada veya algılamada güçlük gibi öncü semptomlar eşlik ettiğinde migrenden muzdarip biri migren krizinin geldiğini anlayabiliyor. Ayrıca Migrenöz vertigo olarak adlandırılan ve migren baş ağrısı ile birlikte veya ağrıdan bağımsız ortaya çıkabilen baş dönmesi atakları yaşayanların sayısı da az değil. Stres, kaygı, hormonal değişiklikler, parlak veya yanıp sönen ışıklar, yiyecek ve uyku eksikliği dahil olmak üzere birçok neden migren baş ağrısı için tetikleyici olarak kabul ediliyor.
Tedavide amaç atakları önlemek
Migren tedavileri temelde baş ağrısı ataklarını önlemeyi amaçlıyor. Bu amaçla öncelikle migrenin şiddetini ve sıklığını azaltmak için kullanılan koruyucu ilaçlar, sonra da atak sırasında ağrı ve diğer semptomları durdurmak için ağrı kesici ilaçlar kullanılıyor. Koruyucu ilaçların düzenli olarak alınması gerektiğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Nebahat Bilici, bunların yanı sıra migren özelinde geliştirilmiş migren aşısının da migrenli hastaların hayatını kolaylaştırdığının altını çiziyor.
Migren tedavisinde botoksa da yer var
Kronik migren bulgularına sahip kişilerin ağrılarını gidermek amacıyla botoks tedavisi de uygulanabiliyor. Migren hastalarında etkinliği bilimsel olarak kanıtlanan botoks kullanımında, kronik migrenli kişilerde duysal sinir uçlarından salınarak ağrıyı başlatan kimyasal ileticiler bloke ediliyor. Bu kimyasal ileticilerin salınımının önlenmesi sonucunda, cilt altındaki sinir uçlarından santral sinir sistemine ulaşan ağrı yolakları aktive olamıyor ve böylece ağrı beyne ulaşmadan kontrol ediliyor. Kronik migrenli hastaların yüzde 75’inde botoks kullanımı etkili oluyor. Botoks enjeksiyonları kronik migren tedavisinde ilk bir yılda üç ay aralıklarla yapılıyor. Bir yıl sonrasında enjeksiyon süreleri hasta özelinde planlanıyor.
İlaç alamayan ya da almak istemeyenler için
Çeşitli nedenlerle ilaç alamayan ya da ilaç almak istemeyen migren hastaları için alternatif bir tedavi yöntemi daha var. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA onaylı ve “Cefaly” adı verilen bu cihaz elektriksel stimülasyon esasına dayanıyor. Deneyimli uzmanlar tarafından doğru kullanıldığında çok az riski ve yan etkisi olan bu cihaz ilaç yan etkileri ile ilgili sorunları olan insanlara migren tedavisinde yardımcı olabiliyor. Kafa bandı benzeri portatif bir cihaz olan Cefaly’nin kullanımında alın üzerine yapıştırılan elektrotlar yolu ile hastaya hafif elektriksel uyarılar veriliyor. Bu elektriksel uyarılar da migren baş ağrıları ile ilişkili bir siniri uyararak ağrıyı engelliyor.