11-17 Kasım tarihlerini kapsayan Erozyonla Mücadele Haftası’nda TEMA Vakfı, toprak ve su ilişkisine dikkat çekiyor ve tüm Türkiye’de “Suyu düştüğü, toprağı oluştuğu yerde tut” sloganıyla yürüyüş ve etkinlikler düzenliyor.
TEMA Vakfı, bu yıl Erozyonla Mücadele Haftası’nda toprak ve su konusuna dikkat çekiyor. Toprağın ve suyun yaşamın sürmesi için değerli olan iki varlık olduğuna vurgu yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Toprak ve su yaşamın iki temel kaynağıdır. Bitkisel üretim ve gıda güvencesi için toprak ve suya birlikte ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu iki doğal varlık, uygun koşullarda bir araya gelmediğinde erozyon sorunu ortaya çıkıyor. Yağışla toprağa düşen su eğimli arazilerde hızla akarak toprağı taşıyor. Eğer toprağın yüzeyi ağaç ve bitki örtüsü ile kaplı değilse akan su, toprağın en verimli olan üst kısmını da beraberinde götürüyor. Erozyonla toprağın en verimli kısmı olan üst toprak kaybediliyor. Toprağın verimliliği ve sunduğu hizmetler azalıyor. Zamanla üzerinde bitki tutunamaz hale geliyor. Tüm bunlar insanların ve diğer birçok canlının gıda ve su ihtiyacının karşılanması açısından büyük risk oluşturuyor. Toprağı koruyan uygulamalar, yağışlar nedeniyle toprağın taşınmasının yani erozyonun şiddetini azaltıyor. Bu bakımdan “Suyu düştüğü, toprağı oluştuğu yerde tut” diyerek alınması gereken önlemlere dikkat çekiyoruz,” dedi.
Erozyon toprağın en önemli sorunlarından biridir
Türkiye’de her yıl 642 milyon ton toprak erozyona uğruyor. 154 milyon ton toprak ise her yıl erozyonla bir daha kullanılmamak üzere kayboluyor. 1 santimetre toprak 12 yıl gibi çok kısa bir zamanda erozyonla yok oluyor. Ancak toprağın bir santimetresinin oluşması için 300 ile 1000 yıl arasında bir zaman gerekiyor. Bu denli değerli olan ve zor oluşan toprağın korunması için önlem alınması bir zorunluluk halini alıyor. Toprağın erozyona karşı korunmasında ağaçların ve bitkilerin büyük rolü bulunuyor. Üzerindeki bitki örtüsü tahrip olmuş ve eğimin yüksek olduğu alanlar erozyonun en çok görüldüğü arazilerdir. Türkiye’de toprak bozulumu sebeplerinin başında hala erozyon geliyor. Erozyonla toprağın en verimli kısmı olan üst toprak taşınıyor. Toprağın verimliliği, biyolojik çeşitliliği, su tutma ve karbon depolama kapasitesi azalıyor. Bu nedenle bugünkü ve gelecek kuşakların gıda ve su ihtiyacının karşılanması, iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi için erozyon kontrol çalışmalarının büyük önemi bulunuyor. Topraklarımızı örten bitki örtüsünün artırılması açısından ağaçlandırma çalışmaları, mera ıslah çalışmaları ve tarım arazilerinde koruyucu toprak tedbirlerinin alınması gerekiyor. Eğimli arazilerde toprağı ve suyu yerinde tutan teraslama, tarımsal arazilerde eşyükselti eğrilerine paralel sürüm, daha az toprak işleme ve şeritvari ekim çalışmaları yapılması erozyona karşı toprağın korunması için büyük önem taşıyor.