Türk Bayrağı, Türk Milleti’nin bağımsızlık sembolü; Atatürk ise Türk Milleti’nin bağımsızlığı, Türk Bayrağı’nın bu topraklar üzerinde özgürce dalgalanması için silah arkadaşları ile bağımsızlık ateşini yakan önderimiz.
Milli ve manevi değerlerimiz için bu toprakların evlatları olan dedelerimiz, Atatürk ve silah arkadaşlarının başlattığı bağımsızlık hareketine gönüllü olarak katılıp, bin yıldır üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarının düşman işgalinden kurtulmasını sağladılar.
Onların sayesinde ülkemizde bağımsız ve hür yaşamaktayız. Onların sayesinde ezanımız okunmaktadır. Onların sayesinde Türk ve Müslüman isimlerimizi kullanabiliyoruz. Yoksa Bulgaristan’daki gibi isimlerimizin değiştirilmesi için baskıya ve göçe tabi tutulabilirdik.
Bulgaristan’da doğum yapan bir Türk annenin bana anlattığını hiç unutmuyorum. Olay 1989 yılından önce şöyle gelişmiş. Türk anne hastanede doğum yaptıktan sonra daha hastaneden ayrılmadan, çocuğuna Bulgar ismi vereceklerini söylemişler. Anne, üzülüp ağlamaya başlayınca; “tamam Türk ismi verebilirsin” demişler.
Aynı anne, İzmir’deki akrabalarına mektup yazamadığını, yazarsa açılıp okunduğunu anlattı. Bir gün önce yazdığı mektubu gizlice bana verip, Türkiye’ye döndükten sonra İzmir’e yollamamı istemişti. Ben de onun isteğini seve seve yerine getirmiştim. Bu olayları yaşamayan bilmez.
Oradakilerin en büyük şansı, Türkiye gibi bir anavatanları olmasıydı. Anadolu topraklarında yaşayan bizlerin başka vatanları yok ki, biz de bir yerlere göç edelim. Onun için “Ya İstiklâl Ya Ölüm” dedik. Anadolu topraklarını düşmanlardan temizleyip, Türk Bayrağı’nın dalgalanmasını sağladık.
Bosna Hersek’teki gibi katliama uğrayabilir, toplu mezarlara gömülebilirdik. Mehmet Akif’in deyimi ile “Tek dişi kalmış canavar” zihniyetine sahip sözde batı medeniyetinin gözleri önünde.
Tek dişi kalmış canavar zihniyetine sahip batı medeniyeti, kendinden olmayanları, farklı dine sahip olanları yok etmeyi çok normal karşılamaktadır. Fakat kendi insanının eline iğne batmasını bile istemezler.
İşte Türk Bayrağı’nın sonsuza dek dalgalanması için canla başla çalışan başta Atatürk ve silah arkadaşlarına, bu topraklara kanını akıtan şehitlerinize, gazilerimize, kundaktaki bebeğinin üzerindeki örtüyü çıkarıp merminin üzerine saran Türk analarına minnet borçluyuz.